HER TOHUM İÇİNDE EVRENSEL BİLGİYİ BARINDIRIR
Sibiryalı bir işadamı olan Vladimir Megre, 1994 yılında Sibirya'nın tayga ormanlarına doğru ticari bir geziye çıktığında tanıştığı yaşlı bir adam ona "Çınlayan Sedir" ağaçlarıyla ilgili şaşırtıcı bilgiler verdi.
Ama yaşlı adamın torunu olan Anastasya ile tanışmasının hayatının dönüm noktası olacağını nereden bilebilirdi ki.
Sibiryalı Şaman Anastasya'dan öğrendikleriyle çok derin bir dönüşüm yaşayan Megre, tüm ticari planlarını bir yana bırakarak Anastasya'ya verdiği sözü tuttu, Anastasya'nın cömertçe paylaştığı iç görüleri paylaşmak üzere kitaplar yazmaya başladı; daha önce tek bir yazı ya da şiir yazmamasına rağmen.
Bundan sonra olanları Vladimir Megre asla hayal edemezdi. Kitap milyonlarca insana büyük heyecan ve ilham verdi. Hiçbir reklamı yapılmayan Çınlayan Sedir kitapları serisi, kitabı daha bitirmeden bile eşlerine dostlarına alanlar ve kitabı okuyanların çevresindeki insanlara hararetle önermesiyle bir fenomene dönüştü.
Hayatımızın HER boyutunda yaşadığımız ve düşündüğümüz konuları içerdiği için kitabı bir kategoriye koymak mümkün değil. Sağlıklı hamile kalmak ve doğumun öneminden çocuk yetiştirmeye, bireysel ve sosyal sorunların çözümünden bahçıvanlığa, düşüncenin nasıl yarattığından insan hayatının anlamına, megalitik (tarih öncesi çağlara ait) bilimden insanlığın gizlenmiş olan şok edici gerçek tarihine, cinsellikten dine yayılan konuları kapsayan bilgiler her birimizin içinde var olan sınırsız potansiyeli keşfetmemizi sağlıyor.
Bu zihin açıcı ve insanı derinden sarsan kitaplar, elinizden bırakamadığınız sürükleyici bir roman gibi keyifle ve kolaylıkla okunuyor... bir belgesel yapıtın gerçekliğine sahip... ve derin iç görüleri içeriyor.
Bu kitap daha önce okuduğunuz HİÇBİR kitaba benzemiyor.
Okuduktan sonra aynı şeyi siz de başkalarına söyleyeceksiniz...
kolyeyı bugun topraga basıp taktım,farklı bısey hıssetmedım.gercek oldugunu anlayabılırım
Ayşegül DUMAN, Tarih: 25 Eylül 2008, Perşembe
bu kitabın turkiyede ilgi çekecegini umuyodum...şu an kitabı okuyorum ,tek kelime ile mukkemel.
mariana kemertaş, Tarih: 02 Ağustos 2008, Cumartesi
şuanda çınlayan sedir ağacı taşıyorum ve anastasya okuduktan sonra çok değişiklik oldu son derece güzel bir kitap ve herkaze tavsiye ederim
melih ecer, Tarih: 22 Temmuz 2008, Salı
Şu anda boynumda çınlayan sedir ağacını aklımda ise Anastasyanın bende uyandırdığı soruları taşıyorum.
İlk aklıma gelen sorular Anastasya gerçekten varmı ? Böyle bir insan olabilir mi ? İnsan formunda böyle bir enerji var olabilir mi ?
Sonra farkettim ki aslında bu soruların cevaplarının bir önemi yok.Yani Anastasya var olsada olmasada önemli olan Anastasyanın Vlademir üzerinden bize anlattığı harkulade bakış açısı,bilgelik ve sevgi.
Hayata dair,kadın erkek ilişkilerine dair,sezgisel olarak seçtiğim ve seçmediklerime dair bu kitapda çok şey buldum.Serinin geri kalanınıda heyecanla bekliyorum.
Kendinize bir çılgınlık yapın bence,kitabı okumak için kendinize bir şans tanıyın :)
Barış Bilen VURAL,
Kitabi okumaya basladigimda, tanidik birseylerin tadini alir gibi oldum..Fantastik Kurgu, diye düsünmeye basladim..Biraz daha ilerleyince okudugum kitaplardan ve seyrettigim filmlerden cagrisimlar yapmaya basladi..Kadim Gücler,karanlik gücler,kelimeleri bana cokca "Yüzüklerin Efendisi"Kitaplarini ve filmlerini hatirlatti.....Birde,Ursula K.LeGuin'in "Yerdeniz,Yerdeniz Büyücüsü,Atuan Mezarlari,En Uzak Sahil,Tehanu"kitaplarini.. Nell,Yesil Yol,Ates,Ayi,At üfleyicisi,Tilki ve Kiz, v.s.Filmlerini de.... Tohumlarin bilgeligini ve iyilestirici gücünü okurken,kesinlikle ,tüm varligimla ve bilgimle inandim.. Kitaptan, beni cogaltan ve zenginlestiren bilgiler aldim ama,bir o kadarda soru olustu.. Benim dünyama yeni birseyler kattigi icin "Anastasya"ya TESEKKÜRLER! Yayinladigi icin,Kuraldisi'na da TESEKKÜRLER!
aynur turan, Tarih: 13 Temmuz 2008, Pazar
Merhaba. Anastasya ile ilgili bir yorum yazisi yollamistim.Yayinlanmadi. Acaba neden?
Sevgiler
Kuraldışı: Üyelerimizin tüm yorumları yayınlanmaktadır, teknik bir nedenden dolayı yorumunuz bize ulaşmamış, tekrar yazmanızı rica ediyoruz. Teşekkür ederiz.
aynur turan, Tarih: 09 Temmuz 2008, Çarşamba
Sevgili Nil ve Saim ışık yayan bütününüze hayranım ve varlığınıza şükran duyuyorum. Gelişim, oluşum, deneyimleyişim yolculuğumda Kural Dışının kitapları ile besleniyorum. Anastasya'nın doğayla doğal uyumu ve yaşam hakkında anlattıklarını okuduğum sayfaları beni içine almaya başladı.
500 yıllık bi ağacın, kozmik enerjiyi emmiş ve yaymayı bekleyen bir ağacın parçasını yüreğimin üstünde taşımak harika bir duygu. Daha kolyeyi ilk taktığımda bir ürperti hissettim ve hediye ettiğim de, aynı ürpertiyi takar takmaz hissetti. Cildim ve saçımda canlılık oluştuğunu gözlemliyorum ve içsel olarak dingin hissediyorum. Tamamlanma sürecindeyken tam da bu sırada sedir ağacı kolyesi ve kitapla tanışmam harika bir 'tesadüf':)
500 yıl topraktan, sudan, havadan beslenen çınlayan sedir ağacı ömrünü doldurduğunda, içinde birikeni bizlere sunuyor. Ne güzel bir varlık:) Artık daha net biliyorum: Sevgili Nil ve Saim Kural Dışındaki her yayın sizin o harika birikiminizden geçerek, bizlere-bütüne dokunacaksa yayımlanıyor. Tek tek itinayla araştırılıp, seçilip özenle bizlere sunuluyor. Anastasya gibi.
Ne iyi etmiş de olmuşsunuz:)
Bade, Tarih: 09 Temmuz 2008, Çarşamba
hiç bekledigim gibi degildi.tamamen fantezi ürünü bir kitap.manken gibi yarı çıplak genç kız ormanda yaşar... bana kattıkları oldu tabi
meral demirbas, Tarih: 08 Temmuz 2008, Salı
Sevgili İdolüm Nil Gün,
Anastasya'yı bir solukta bitirdim, benim paylaşmak istediğim, kitap zaten çok güzeldi, ona bir diyeceğim yok, ancak kitapla hediye gelen kolyeyi taktıktan çok kısa bir süre sonra, aynada kendime bakıyordum, tam boğaz çakramda bir enerjinin hemde dışarıdan görülecek şekilde dalgalanmalar olduğunu gördüm, o sırada hatta kendimi kötü hissettim, ancak sonrasındaki duygu mükemmel bir şeydi, bir rahatlama hissi, daha sonrasında ise, sanki yıllardır biriktirdiğim ifade edemediğim tüm duygular ortaya çıktı ve yaklaşık 20 gündür bu bastırmış olduğum duygularımı izliyorum, yıllardır kendimi ( farkındalığım olmadan önce ) diğer canlılardan ayrı olduğumu düşünüyordum.Ancak bu sedir ağacı ile anlamlandıramadığım bir etkileşim yaşıyorum, bunu hayatıma çektiğim için önce kendime ve sonra tabiiki sana TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Seni seviyorum, şu anda da İÇİMİZDEKİ ŞAMAN isimli kitabını okuyorum, bu kadar güzel yazmak zorundamısın Nil Gün :-))
eline sağlık mükemmel kitaplarından bir tanesi
Hayat Taş, Tarih: 04 Temmuz 2008, Cuma
Bu kitabın okurlarda oluşturduğu ilk soru şu: ''Acaba Anastasya gerçek bir karekter mi, yoksa kurgu bir karekter mi ?'' Bence bunun hiç bir önemi yok... Çünkü kitapta paylaşılan bilgiler, bu soruyu önemsiz kılacak kadar değerli ve ilginç. derin bir bakış açısı sunuyor bizlere. İnsan-doğa bağlantısını çok saf bir dille anlatmış, anlamama şansımız yok. Bence üzerinde asıl düşünülmesi gereken soru şu: ''Acaba kendi özdoğamızdan ne kadar uzaklaştık ki, bir sürü alerji ile savaşır olduk ?'' Düşünsenize, artık bebekler alerji ile doğuyor (polen alerjisi, çimen alerjisi,...) Ayrıca tohum'un tükürük vasıtası ile insan bedensel bilgilerini kayda alması bence akla çok yatkın, nitekin bir sürü şifacı, tükürük sayesinde hastalık teşhisi koyabiliyor. Peki o zaman bu mekanızma niye tersten de aynı verimlilikle işlemesin ki ? Kısacası, yeni bir şeyler öğrenmek istiyorsak, o zaman yeniliklere de açık olmalıyız.
dilek taşçılar, Tarih: 17 Haziran 2008, Salı
Kitabı çok sevdim. Kolyemi taktım. İçimde uyanan büyük bir ümitle ve şevkle takıyorum kolyemi. Bende var olanı kendim ortaya çıkartıp geliştiremediğim ortada. Ümitle yeni kitapları bekliyorum. Çok merak ediyorum. Onlarıda yayınlayacak mısınız? Saygılarımla
beril sönmez, Tarih: 16 Haziran 2008, Pazartesi
anastasya gecek olamaz,,buna ınanmıyorum.anastasya adı konmus,boyle bırsey var olabılır ama NE_?Insan ve kadın oldugunu cok sıklıkla belırtıyor,kendısının de kadınlık duygularının oldugunu,ama bı ormanda ot yıyerek yasamak....bılmıyorum,....!!aralıklı olarak 5 saatte bıttı,surukleyıcı...ve cok ılgınc,,serının devamını kesınlıkle okumak ıstıyorum.
S.Rabia, Tarih: 15 Haziran 2008, PazarS.Rabia Tarih: 15 Haziran 2008, Pazar